Gerek halk arasında, gerekse kurumlar vergisi mükellefleri arasında, gayrimenkul satışlarından elde edilen kazancın vergilendirilmesinde yanlış bir anlama var.
İşimize öyle geldiğinden midir, ya da istisna kelimesinin anlamından mıdır, nedir, bilemiyorum ama bu yanlış anlama vergicilik anlamında pek çok problemi beraberinde getiriyor. Bu yanlış anlamayı düzeltmek ve doğrusunu hatırlatmak isteriz.
Kurumlar vergisine tabi, bazı şirket sahipleri ya da yöneticileri, şirketlerine satın aldıkları gayrimenkulü, 2 yıl geçtikten sonra satmaları halinde; bu satışın vergiye tabi olmadığını iddia ederler. Bu kazancın hem Kdv’den hem de kurumlar vergisinden istisna olduğunu söylerler…
Oysa durum tam anlamıyla böyle değildir. Gayrimenkul satış kazancı istisnasının bazı ayrıntıları vardır ve bu ayrıntılara dikkat edilmesi gerekmektedir.
Bilindiği gibi, bir vergi konusunun kısmen veya tamamen vergi dışı tutulmasına vergi istisnası denilmektedir. Muafiyetle karıştırılmaması gerekmektedir.
Şirkete ait gayrimenkullerini satarak istisnadan faydalanmak isteyen mükelleflerimiz bilmelidir ki; Kurumlar Vergisi Kanunumuz, şirketlerin mali yapılarını güçlendirmek amacıyla bu istisnayı sağlamıştır. Öncelikle buna dikkat edilmesi gerekir.
Diğer taraftan Kanun, şirketlerin aktiflerinde bulundurdukları gayrimenkulün satışından doğan kazançların belirli bir oranını ve belirli koşulların sağlanması halinde kurumlar vergisinden istisna edildiğini açıklamaktadır. Bu koşullara uyulması son derece önemlidir.
Diğer önemli husus ise, şirketin esas faaliyet konusudur. İstisnadan faydalanmak için şirketin esas faaliyet konusunun gayrimenkul ticareti ya da kiralaması olmaması gerekmektedir. Yani kurumun esas faaliyet konusu gayrimenkul alıp satmak ya da kiralamak ise bu istisnadan kesinlikle yararlanamaz.
Bir başka ayrıntı, taşınmazın iki tam yıl aktifte bulundurulması şartıdır. Yani alım ile satım arasında en az iki tam yıl geçmeli ve bu husus defter kayıtlarında da yer almalıdır.
Ayrıca, gayrimenkul satışından elde edilecek paranın da, satışın yapıldığı yılı izleyen iki takvim yılı sonuna kadar tahsil edilmiş olması gerekmektedir.
Gayrimenkul satış kazancının yüzde 75’i istisna edilmiştir. İstisna edilen yüzde yüzde 75’lik kısmın özel bir fon hesabına alınması ve bu hesapta tutulması bir başka şarttır.
Fon hesabına alınma işlemi, satışın yapıldığı yılı izleyen hesap döneminin başından itibaren, kazancın beyan edildiği döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılmalıdır.
Diğer bir zorunluluk ise, özel fon hesabında tutulan bu kazançların beş yıl işletmeden çekilmemesidir.
Gayrimenkul satış kazancı istisnasından faydalanmak isteyenlerin durumlarının istisna koşullarına uyup uymadıklarını kontrol etmelerini, eğer istisna koşullarına uyuyorlarsa, belirtilen sürede söz konusu kazancı fon hesabına almalarını öneririz.
Vergicilik, gelişen teknoloji ile daha nitelikli ve daha önemli hale gelmiştir. Dolayısıyla istisna gibi hususlar vergi idaresi tarafından daha çok denetlenir olmuştur. O nedenle şirket sahiplerinin, yönetici ve çalışanlarının, vergi uygulamaları konusunda daha özenli ve dikkatli olmalarını, meslek mensuplarıyla çalışmalarını tavsiye ederiz.
İstisnadan yararlananların bu şartlara uymalarını dileriz.
Mehmet Ali Bayraktar
mab@malibayraktar.com