BİRLİK VAKTİ (19.12.2016)

Kayseri’de haince şehit edilen 14 gencin acısı içimizdeyken, yaralarımız taptazeyken, ocaklara ateş düşmüşken, Mevlana’yı andım.
Bilindiği gibi 17 Aralık 1273’de vefat eden Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin 743. vuslat yılı anma törenleri 7-17 Aralık tarihleri arasında Konya’da gerçekleştirildi.
        Mevlana’yı anarken, Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün Web sayfasını inceledim. Anma törenleri için hazırlanan başlığı görünce, çok anlamlı buldum. Verilen mesajın ne kadar anlamlı, ne kadar doğru ve ne kadar da ihtiyacımı olduğunu fark ettim. Tam da bugünlere özgü diye düşündüm.
Şöyle yazıyor başlıkta;
‘‘Birlik Vakti’’
‘‘Biz birleştirmeye geldik, ayırmaya gelmedik…’’
Ne kadar anlamlı bir mesaj, ne kadar ihtiyacımız olan bir slogan.
Mevlana’nın hep söylediği ve hep vurguladığı birlik…
Gerçekten de şimdi birlik vakti… 
Hainlere, şerefsizlere, yalancılara, alçaklara ve teröre karşı birlik vakti…
Birliği, sevgiyi merkezine almış büyük İslam düşünürü Mevlana Celaleddin-i Rumi, 743.ölüm yıldönümünde yine sevgi ve hoşgörüyle anıldı.
Vuslat Yıldönümü Anma Törenleri olarak isimlendirilen törenler, halk arasında "Şeb-i Arus" olarak da anılır. Şeb-i Arus, Mevlevilikte Mevlâna Celaleddin-i Rumi'nin öldüğü gecedir.  Mevlana, bu geceyi Rabb'ine, yani sevgiliye kavuşma gecesi olarak düşünür ve düğün gecesi olarak adlandırır.
Mevlevî Semâ Töreni,  içinde dini öğe ve temalar barındıran ve bu haliyle ayrıntılı kural ve niteliklere sahip tasavvufî bir törendir. Mevlevîliğe özel bu seremoni, Mevlâna Celaleddin-i Rumî zamanında belli bir kurala bağlı kalmaksızın yapılmış. Sultan Veled ve Ulu Arif Çelebi zamanından itibaren disiplinli bir şekilde icra edilmeye başlanmış.
Bu kurallar, Pir Adil Çelebi zamanına kadar geliştirilmiş ve son şeklini alarak günümüze kadar gelmiştir. Tören, birbiriyle bütünlük içinde farklı tasavvufî anlamlar içeren naat, ney taksimi, peşrev, Devr-i Veledî ve dört selâm bölümünden oluşmaktadır.
Semâ Töreni, Mevlevîlik kültürünün doğru olarak aktarılabileceği mekânlarda gelenekten gelen Mevlevî müziği ile icra edilir. Bu törende nefsin terbiyesi anlatılır.
Mevlana’nın torunu Celaleddin B. Çelebi,
‘‘Hazreti Mevlana’ya göre sema” başlıklı yazısında sema‘yı şöyle anlatır;
Sema, kendinden geçmek, Rabbine kavuşmaktır.
Sema, gönüldeki gizli erlerden bir selamdır.
Sema, diri kişilerin canlarına rahat ve huzurdur. 
Bunu canından can olan bilir…
Sema, gönüller alan sevgiliye kavuşmak içindir.
Sema, kulun hakikate yönelmesi, akılla, aşkla yücelmesi, nefsini terk etmesi, Hak’ta yok olması ve olgunluğa ererek, kâmil bir insan olarak tekrar kulluğuna dönüşüdür. Bütün varlığa, bütün yaratılanlara yeni bir ruhla, sevgi için, hizmet için dönüşüdür…
Bu törenleri 2014 yılında Konya’ya giderek izlemiş ve çok etkilenmiştim. Günün birinde ama mutlaka aralık ayında, vuslat vaktinde, Konya’ya gitmenizi ve törenleri izlemenizi tavsiye ederim.
Mevlana Celaledin-i Rumi’nin sanki bu günler için söylediği bir söz var;
‘‘Ümitsizlikten sonra nice ümitler, karanlıkların sonunda nice güneşler var.’’
Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dileriz.
Şimdi birlik vaktidir…

Mehmet Ali Bayraktar
mab@malibayraktar.com