Sıkıntılarla dolu zor bir yılı bitirmek üzereyiz.
Türkiye 2016 yılında mutlu ve huzurlu olamadı. Güney sınırlarımızda ve orta doğuda yaşanan savaş hali, terör, mülteci akınları, verilen şehitler, kazalar, belalar yıl boyunca hiç eksik olmadı. Siyasette, dış politikada, ekonomide, çalışma hayatında sıkıntılar yaşadık. Rus savaş uçağının düşürülmesi, 15 Temmuz darbe girişimi, bütün bu olumsuzlukların üzerine eklendi.
Haliyle ekonomide hesaplar tutmadı. Önce turizm etkilendi. Turizmden gelir elde edenler 2016 yılında ciddi olarak sıkıntıya düştüler. Oteller boş kaldı, insanlar işsiz…
Ardından tarım sektörü sıkıntıya girdi. İklim ve ekonomik şartların getirdiği zorluklar tarım sektörünün beklentilerini karşılayamadı. Üretici ürettiğinden pay alamazken, tüketici de yüksek fiyat nedeniyle pazar filesini dolduramadı. Dolayısıyla ne üretici memnun oldu ne de tüketici…
Bütün bunlar yetmezmiş gibi dış politikada Türkiye’nin yalnız kalması ve küresel sermayenin Türkiye’den çıkmak istemesi döviz kurlarının artmasına neden oldu. Sanayici yatırım yapamaz oldu. İhracatçı kurların artmış olmasına rağmen mutlu olamadı.
Dövizle borçlanan ancak karşılığında yeteri kadar döviz alacağı olmayan iş insanları yara aldılar. Dövizle mal ithal edip Türk Lirası ile mal satan ve alacağı ile döviz borcunu kapatamayan şirketler, sermayelerini kaybetti.
Fetö’nün hain darbe girişimi nedeniyle iş âleminde sıkıntılar yaşandı. Çekler tahsil edilemedi, alacakların bir kısmı hesaplarda kaldı. Bir takım şirketlerin mal varlıklarına el konuldu. Bazı şirketler TMSF’ye geçti. Bu şirketlerle ticari ilişkisi olanlar, alacaklarını alamadılar, nakde ulaşamadılar. Tutuklananların ya da şüphelilerin mal varlıklarına el konuldu…
Kısacası insanların ve işletmelerin borcu arttı.
Türkiye’deki işletmeler kâr edemedi, büyüyemedi…
Velhasıl 2016 çok zor bir yıldı.
Peki, 2017’den ne bekliyoruz neler umut ediyoruz?
Hayatımız da iyi olacak mı, terör bitecek mi, savaş sona erecek mi, ekonomide düzlüğe çıkılacak mı, sanayici yatırım yapabilecek mi, insanların geliri artacak mı, yaşadığımız gerilim ve tedirginlikler sona erecek mi, ülkemiz yeniden büyümeye, daha fazla üretmeye, barış ve esenliğe kavuşacak mı, çocuklarımıza daha iyi bir gelecek ve daha güvenli bir vatan bırakabilecek miyiz…?
Elbette bunların cevabını yeni yılda arayacağız.
İnsanlar umutla yaşarlar. Her ne şart olursa olsun, daima bir ümit vardır. Umut herkes için farklı olabilir, beklentiler, istekler herkese göre değişebilir. Yeter ki umudumuzu kaybetmeyelim.
Ben 2017 yılından umutluyum. Daha iyi olacak diyorum. Bunun için;
2017 yılında daha çok çalışarak ve daha akılcı davranarak beklentilerimizin ve umutlarımızın gerçekleşmesini sağlayalım. Göstereceğimiz çabaların karşılığını almak için gayret edelim. Daha çok üretelim, daha çok ihracat yapalım. İnsan haklarına saygı duyalım, hukukun üstünlüğünü tesis etmek için daha çok çaba sarf edelim, demokrasimizi geliştirelim. Yaşam standartlarımızı ve kalitemizi artıralım. Gergin değil sakin olalım. Terörün bittiği, şehit cenazelerinin gelmediği, barış ve huzur dolu yeni bir yıl için birlik olalım.
2016 yılı savaş, terör, darbe girişimi, doların aşırı artışı, başkanlık sistemi tartışmalarıyla hafızalarımıza kazındı. 2017 yılında umutlarımızın gerçekleşmesini istiyorum, yeni yılda sağlık, mutluluk ve huzur dolu, bereketli günler diliyorum.
Mehmet Ali Bayraktar
mab@malibayraktar.com