Mübarek Ramazan ayının son günlerine yaklaşıyoruz.
Bu ayda yapılan ibadet ve dualar son derece kıymetlidir.
Dua, lügatte çağırmak demektir.
Dua, kulun Cenab-ı Hakkın varlığını, azametini, her şeye kadir olduğunu;
Kendisinin de aciz ve Rabbine muhtaç olduğunu itiraf etmesidir.
Dua bir ibadettir.
Kuran-ı Kerim’de dua lafzı, çok kere ibadet manasında kullanılır.
Nitekim Peygamber Efendimiz ‘‘dua ibadettir.’’ buyurmuşlardır.
İşte bu noktada doğru dua nedir, sorusuna cevap arayalım.
Duanın hakikati, kulun rabbinden yardım istemesi ve onun yardım ve merhametine müracaat etmesidir. Bu konuda pek çok yazı ve yayın var. İslamiyetin dışında da dua konusunda yayınlar var.
Araştırmamız sonucunda; ‘‘Steve Goodier’’in, ‘‘Bir Dakika Hayatınızı Değiştirebilir’’ isimli kitabında yayınladığı ‘‘Doğru Dua’’ başlıklı yazısını buluyoruz.
İşte o yazıda doğru dua, şöyle anlatılıyor:
Tanrıdan gururumu yok etmesini istedim.
Tanrı “Hayır. Gurur benim yok edebileceğim bir şey değil, senin bırakabileceğin bir şeydir” dedi.
Tanrıdan sakat çocuğumu iyileştirmesini istedim.
Tanrı, “Hayır. Onun ruhu sağlam, vücut o kadar önemli değil, o geçici bir şeydir” dedi.
Tanrıdan bana sabır vermesini istedim.
Tanrı, “Hayır. Sabır büyük acılar çekilerek öğrenilebilecek bir şeydir. Sabır verilmez, hak edilir” dedi.
Tanrıdan beni mutlu etmesini istedim.
Tanrı, “Hayır. Ben sana sadece nimetlerimi sunarım, mutlu olmak sana bağlı” dedi.
Tanrıdan beni çektiğim acılardan kurtarmasını istedim.
Tanrı, “Hayır. Çektiğin acılar günlük kaygılarının önemsizliğini anlamanı, onlardan uzaklaşmanı ve bana daha çok yaklaşmanı sağlar” dedi.
Tanrıdan, ruhumu olgunlaştırmasını istedim.
Tanrı, “Hayır. Kendi kendine olgunlaşmalısın ama meyvelerini alman için yardım edeceğimden emin olabilirsin” dedi.
Tanrıdan, hayatı sevmemi sağlayacak her şeyi istedim.
Tanrı, “Hayır. Ben sana hayatı vereceğim, böylece hayata dair her şeye sahip olabilirsin” dedi.
Tanrıdan, Tanrı’ya duyduğum sevgiyi, başkalarına da duyabilmeyi istedim.
Tanrı şöyle dedi: “Ohh! Nihayet doğru bir şey istedin.”
İşte burada durup biraz düşünmek gerekiyor.
Ruhu olgunlaşmamış bir kul tanrıya hep “ver bana…” ile biten dualar eder.
Olgunlaşmış bir ruh ise “vermemi sağla…” diye bitirir dualarını…
O halde;
Duayı kalp huzuru ile,
Kabulüne inanarak,
Son derece tevazu içinde yalvararak,
Ver bana, demeden yapılan dua, doğru duadır.
Duanızın kabul olmasını, yüce Allah’ın ülkemize birlik ve beraberlik, milletimize bolluk ve bereket getirmesini dileriz.
Mehmet Ali Bayraktar
mab@malibayraktar.com