EKONOMİDE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ (04.04.2016)

İklim değişikliğinin etkisinden olsa gerek, bu yıl kışı doğru dürüst yaşayamadık. Havalar çok çabuk ısındığı gibi sıcaklık dereceleri de normal değerlerin üstüne çıktı.
Hava sıcaklığının bu ölçüde artması hayra alamet değil…
Nisan ayının ilk hafta sonunu, neredeyse yaz günü tadında yaşadık. İnsanlar kendilerini piknik alanlarına, sokaklara, yeşil alanlara, parklara attılar. Önümüzdeki günlerde hava sıcaklığının daha da artması bekleniyor. Galiba bu yaz çok sıcak geçecek.
Havaların ani ısınması gibi ekonomimizde de ani ısınmalar söz konusu.  2015 yıl sonunda 3 Lira’nın üstüne çıkan Amerikan Doları’nın fiyatı bu günlerde 2,82 TL’ye inmiş durumda. Hatta daha da aşağıya inebileceği söyleniyor.
Faiz artırması beklenen ancak beklenen artırımı bir türlü yapmayan Amerikan Merkez Bankası, doların tüm dünyada değer kaybetmesine ve yatırımcıların gelişmekte olan ülkelere para akıtmasına sebep oldu.
İşte bu nedenledir ki, ülkemize gelen yabancı fonlar, döviz fiyatlarını aşağıya çekiyor, borsanın ve altının yükselmesine neden oluyor. Bu durum bir süre daha devam edecek ancak ülkemiz ekonomisinde ciddi bir durgunluk yaşandığı gözlerden kaçmıyor.
Ekonomide Nisan ayının gelişiyle birlikte, şirketlerin kurumlar vergisi beyannamelerini verme zamanı da geldi.
Şirketlerin 2015 yılında elde ettiği kurum kazançları için vermeleri gereken kurumlar vergisi beyannamesi, 25 Nisan 2016 tarihine kadar elektronik ortamda maliyeye gönderilecek. Hesaplanan kurumlar vergisi de Nisan ayının sonuna kadar anlaşmalı bankalara ödenebilecek.
2015 yılında Amerikan Doları’nın Türk Lirası karşısında yüzde 26 civarında değer kazanması bazı şirketlerin mali tablolarında olumlu, bazılarında ise olumsuz etkiler yarattı.
Ürettiği malı Türk Lirasıyla maliyetlendiren aynı zamanda öz kaynaklarıyla çalışan şirketler, ürettikleri ürünleri döviz bazında sattılar ya da ihraç ettiler ise önemli ölçüde kambiyo kârı elde ettiler. Dolayısıyla bu işletmelerin mali tabloları çok kârlı göründü. Kârlı görünen bu işletmeler bolca vergi yüküyle karşı karşıya kaldılar…
Buna karşılık ürettikleri ürünleri döviz bazında maliyetlendiren ya da döviz kredisi alarak üretim yapan ve yeteri kadar ihracat yapamayan şirketler ise önemli ölçüde finansman gideri ve kambiyo zararı sahibi oldular. Bu işletmeler bekledikleri kâr’a ulaşamadıkları gibi önemli ölçüde de zarara uğradılar. Dolayısıyla bu durum, bu şirketlerin mali tablolarına negatif olarak yansıdı. Zarara uğrayan bu işletmeler, doğal olarak vergi yüküyle karşı karşıya kalmadılar…
Tıpkı hava durumundaki gibi ani iniş ve çıkışlar yapan döviz fiyatları, 2015 yılında şirketlerin bilanço ve gelir tabloları üzerinde etkili oldu. Bu etki kimilerinde çok negatif, kimilerinde ise beklenenden çok daha fazla pozitif olarak görüldü.
Benim kanaatime göre; kurun ani iniş çıkışlarından zarar edenler çoğunluktadır. Özellikle döviz borcu olup da ihracat yapamayan ya da beklenen seviyede döviz girdisi sağlayamayan firmaların finansal tabloları pek de iç açıcı değildir.
Bu durum doğal olarak vergi beyannamelerine de yansıyacaktır.
Bazı şirketler beklenenden daha çok vergi verirken, bazıları da beklenenden daha az vergi yüküyle karşı karşıya kalacaklardır. Bir kısmı ise önemli ölçüde zarar ettiklerinden hiç vergi vermeyeceklerdir.
Kurumlar Vergisi beyannameleri verildiğinde bu tabloyu hep birlikte göreceğiz.
2016 yılında ise, işletmelerimizi daha zor günlerin beklediğini biliyoruz, görüyoruz ve hep birlikte yaşıyoruz. Şirket sahiplerinin ve yöneticilerinin daha temkinli, daha akılcı, daha profesyonel davranmaları gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
İklim değişikliği gibi dünya ekonomisi de hızla değişiyor.
Değişime ayak uyduramayan şirketler, içimizi karartıyor.
 
Mehmet Ali Bayraktar
malibayraktar@yahoo.com