HAZIRLIKLI OLALIM (27.04.2020)

Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında insanlar evde kalırken, hükümet gerekli gördüğü konularda, yasal düzenlemeler yapmaya devam ediyor. Bunlar gerçekten de olması gereken düzenlemeler.
Vergi mükellefleri açısından vergi beyanlarını verme ve ödeme sürelerinin sürekli değiştirilmesi şikâyet konusu ediliyor. İşin ilginç tarafı, değişen bu uygulamaları sağlıklı olarak takip etmek ve uygulamak hiç de kolay değil… 
Yapılan her değişiklik kafaları iyice karıştırıyor, yeni bir takvim oluşturulmasına sebep oluyor. Acaba hangi mükellef için,  hangi vergi beyannamesi, ne zamana uzatılmıştı, ya da ödeme son günü ne zamandı, vb. gibi sorular, mali müşavirleri bunaltmışa benziyor. Vergi beyanları, vergi ödemeleri, kısa çalışma müracaatları, bordro hazırlıkları, kredi müracaatları, finansman çözümleri derken, Allah mali müşavirlere kolaylık versin…
Gün geçmiyor ki; covid-19 ile yeni bir yasal düzenleme yapılmış olmasın. Yapılan her yeni düzenleme, toplumun birçok kesimini dolayısıyla ekonomiyi yakından ilgilendiriyor. 17 Nisan 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yeni Koronavirüs Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, bunlardan sadece birisidir.
Bu kanunla ile 6585 Sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da birtakım değişiklikler yapıldı. Gerçekten hepimizi ilgilendiren bu düzenleme kapsamında; “Fahiş fiyat artışı, stokçuluk  ve Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu” başlıklı bir ek madde eklendi. Çok da iyi oldu.
Bu ek madde uyarınca; üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından bir mal veya hizmetin satış fiyatında fahiş artış yapılamayacağı ve bunların piyasada darlık yaratıcı, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozucu faaliyetler ile tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyici faaliyette bulunamayacağı gibi hususlar düzenlendi.
Düzenleme kapsamında satış fiyatında fahiş artış yapılması halinde 100 bin Türk lirasına kadar, piyasada darlık yaratıcı, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozucu faaliyetler ile tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyici faaliyetlerde bulunulması halinde ise 500 bin Türk lirasına kadar idari para cezası öngörülüyor. 
Bu çerçevede; fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarına yönelik düzenlemeler yapmak, gerektiğinde denetim ve incelemelerde bulunarak idari para cezası uygulamak, gerekli tedbiri almak, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’na aittir.
Aynı kanun kapsamında 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na geçici bir madde eklendi. Eklenen bu madde uyarınca; sermaye şirketlerinde, 30/09/2020 tarihine kadar, 2019 yılı net dönem kârının yalnızca yüzde 25 kadarının dağıtımına karar verebilecektir. Yani şirketler, geçmiş yıl kârlarını ve serbest yedek akçelerini dağıtamayacaklardır. Ayrıca şirket genel kurul toplantısında, yönetim kuruluna kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilemeyecektir.
Eğer, sermaye şirketleri genel kurulları tarafından 2019 yılı hesap dönemine ilişkin kâr payı dağıtımı kararı alınmış ancak henüz pay sahiplerine ödeme yapılmamış veya kısmi ödeme yapılmış ise, 2019 yılı net dönem kârının yüzde 25’ini aşan kısma ilişkin ödemeler, ancak 30/09/2020 tarihinden sonra yapılabilecektir. 
Özetle şirketlerin kar dağıtımları kısıtlanmıştır. 
Bu salgın, toplumların yaşamını, iş anlayışını ve ekonomik faaliyetlerini değiştirmeye devam edecek. Söylendiği gibi; hiçbir şey, eskisi gibi olmayacak.
Yeni gelişmelere hazırlıklı olalım.                             
                                                                                  
Mehmet Ali Bayraktar
mab@malibayraktar.com