Genç bir adam yeni işe başlamış. 
Bir aylık çalışma sürecinin sonunda ilk maaşını almak için bankamatiğe gitmiş.
Bankadaki hesabına, maaşının 250 TL üzerinde bir ücret yatırıldığını görmüş. 
Hiç sesini çıkartmadan, sevinerek maaşı çekmiş. 
Aradan bir ay daha geçmiş. Tekrar maaşını çekmeye gitmiş,
Hesabına bakmış, bu defa 100 TL eksik para yatırılmış. 
Hemen muhasebeye gidip itiraz etmiş.
“Neden maaşım eksik yattı” diye sormuş.
Bunun üzerine muhasebeci;
“Neden geçen ay 250 TL fazla para yatırdığımızda itiraz etmediniz de, şimdi
100 TL eksik yatınca itiraz ediyorsunuz” demiş. 
Adam sakince cevap vermiş: 
“Prensibimdir, ilk hatayı her zaman affederim” 
Kıssadan hisse; Toplum olarak; hak etmediği halde, başkasının parasına ve malına el uzatmayı bir prensip olarak görenlere müsamaha göstermeyelim. Karşı koyalım, tepki gösterelim, bana ne demeyelim. Yalakacılara imtiyaz tanımayalım.
**********
Meşhur bir işadamı incelemelerde bulunmak üzere Çin’e gitmiş.
Pekin Havaalanında uçaktan indikten sonra karnı acıkmış.
Rastgele bir lokantaya girmiş.
Garsonun getirdiği Çince mönüye garip garip bakmış.
Gelen mönüden bir şey anlamasa da bozuntuya vermemiş.
Parmağını Çince bir yazının üzerine basarak garsona gösterip,
Ne geleceğini merakla beklemeye başlamış.
Bir müddet sonra garson bir tabak meyve getirmiş.
Meşhur iş adamı garsona meyveyi kenara koymasını işaret etmiş.
Bu defa mönüden parmağıyla listedeki başka bir yeri göstermiş.
Bu kez,  bir dilim pasta gelmiş.
İş adamının bu arada karnı çok acıkmış.
Parmak yöntemiyle güzel bir yemek seçemeyeceğini de anlamış. 
Çevresindeki masalara bakmış. 
Karşı masada bir Çinli et yemeği yiyormuş. 
İş adamı karşı masadaki adamın yediği yemeği göstermiş.
Garsona o yemekten getirmesini işaret etmiş.
Yemek gelmiş…
İş adamı büyük bir iştahla eti yemeye başlamış. 
Biraz sonra şimdiye dek bu tatta bir et yemeği yemediğini fark etmiş.
Pekin ördeklerinin ününü duymuştu.
Bu acaba onun pekin ördeği eti miydi diye düşünmüş?
Garsonu çağırmış, eti göstermiş ve kollarını kanat gibi yaparak, 
“Vak, vak?!” demiş.
Çinli garson soruyu anlamış. 
“Hayır” anlamında başını salladıktan sonra, doğru yanıtı vermiş:
“Hav, hav, hav!”
Kıssadan hisse; Ekonomide sınıfta kaldık. Geleceği iyi göremedik ve sadece tahminlerde bulunduk. Siyasi ve ekonomik gelişmeleri iyi okuyamadık. Her şey pozitife dönecek zannettik. Ancak tahmin etmek ve beklemek yeterli sonuç doğurmadı. Yaşanan gelişmeler; ekonomiyi, iş insanlarını, vatandaşı ters köşeye yatırdı. 
Tıpkı fıkradaki gibi ne umduk, ne bulduk…
        Kıssadan hisse…
            
Mehmet Ali Bayraktar
mab@malibayraktar.com