Çalışma hayatında birçok sorunla karşılaşıyoruz. Korku, endişe, gerilim, kalbimizin hızla çarpmasına neden oluyor. Ardından yüzümüzde kızarma, sararma, terleme başlıyor. Nefesimiz daralıyor, tıkanıyoruz…
Neler oluyor sorusunun cevabı çok basit. Strese giriyorsunuz…
Günümüz koşullarında artık stressiz bir hayat yok. Peki, çözüm ne derseniz, uzmanlar bu soruya; sürecin sağlıklı şekilde yönetilmesi gerekir diyorlar. Hatta stres kişiye dayanıklılık eğitimi verir, faydalıdır, diyorlar. Kontrol edilebilen stres psikolojik savunmalarını geliştirir, kişilik gücünü arttırır, stres düşmanımız değil, bizim enerjimizdir, diyorlar. O halde stresi yenmek değil, yönetmek gerekiyor.
Nevzat Tarhan, hazırladığı yazısında; duygu, düşünce ve davranış denetiminde eğer beynimizi doğru kullanırsak mutlu, başarılı ve nitelikli yaşayabiliriz. Aksi halde stresin neden olduğu zihin karışıklığı, unutkanlık, dalgınlık, uykusuzluk, aşırı yeme, iştahsızlık, ağlama, sinirlilik, sıkıntı ve huzursuzluğun beyin kimyasına etkisi ile hastalıklar ortaya çıkabilir, diyor.
Çalışma saatleri, vardiya usulü çalışma, fiziksel tehlike varlığı, sorumluluk fazlalığı, işsizlik korkusu gibi birçok neden strese yol açarken zaman baskısı, hata yapma korkusu, güvenliğin az olması, kişinin görevinin sınırlarının belirsizliği, kısa zamanda çok para kazanma hırsı, yöneticinin adil, teknik bilgi ve donanıma uygun davranış içinde olmaması, karar süreçlerine daha çok kimseyi katmaması, barışçıl olmayan yarışmacılık, rekabet kaygılarının paylaşılmaması, stresi artıran unsurlar olarak açıklanıyor.
İşyerinde stresle başa çıkmak için uzmanlar şöyle diyorlar;
Nefes egzersizi stresi azaltır, kişinin gevşemesini sağlar. Bu yöntem 3 basamaklı solunum egzersizi şeklindedir: İçimizden sayarak 1 ve 2 diyerek nefes alıp 3 ve 4’te nefesi tutmak, 5, 6, 7, 8 diyerek yavaş yavaş nefes vermek şeklindedir. Bu, arka arkaya 5-6 kere yapılabilir. Gözler kapalı, sağ el kalbin, sol el de karnın üzerindeyken nefesi ağızdan alıp burundan vermek şeklindedir. Bu egzersiz gevşeme ve rahatlama sağlarken kan dolaşımını hızlandırır, oksijen seviyesini yükseltir ve vücutta strese neden olan yorgunluk maddelerinin dışarı atılmasına yardımcı olur.
İlgi odağını değiştirmek stresi azaltır. Stresli konu bir kenara bırakılıp mola verilerek ilgi odağı değiştirilebilir. “Strese mola verme” tekniği ile beş dakika bile olsa stresi rafa kaldırıp; dur, düşün ve yeniden başla taktiği stres anında hızlı bir çözüm yöntemi olabilir.
Her şeyi kontrol etme duygusu en önemli stres faktörü. Aslında kişilerin kontrol edebileceği ve edemeyeceği, gücünün yettiği ve yetmediği şeyler var. Dolayısıyla kişi sınırlarını bilmeli ve tüm yükleri taşıyacağım diye onları kontrol etmeye çalışmamalı. Bu tür durumlarda inanç, kişiye rahatlatıcı etki yapar. İnancı güçlü olanlar stresi daha iyi kontrol eder. Gücünün yetmediği konularda her şeyi bilen, her şeye gücü yeten yüksek bir güce inanmanın rahatlığı stresi azaltabilir. Kişi aciz kaldığında evrenin yaratıcısına teslim olur ve rahatlar.
İşyerinde stresi azaltan bir faktör de iyi işbirliği kurabilmektir. Özellikle yöneticiyle iyi iletişim kurmak, iş arkadaşlarıyla yatay ve dikey iletişimleri sağlıklı yürütmek, konuşmak, paylaşmak, problemlere çözüm odaklı bakabilmek, işyerinde stresi azaltacaktır.
Her şeyin başı sağlık, sevgili dostlar.
Çalışırken stresi yenmeye değil, yönetmeye çalışalım, rahat edelim.
Mehmet Ali Bayraktar
mab@malibayraktar.com