YAZ BİTTİ KORONA BİTMEDİ (07.09.2020)

Yaz bitti, Eylül geldi. 
Bu yıl tüm dünya korona virüs ile uğraştı, hala da uğraşıyor. Virüs her ülkede can aldı, ekonomiyi duraklattı, bildiğimiz değerleri bir anda yok etti. Çalışma hayatını, üretimi, tüketimi, yaşam koşullarını değiştirdi. Sağlığın ve doğanın ne denli önemli olduğunu hatırlattı.
Türkiye virüs salgınıyla mücadelesini 4 ana hedef etrafında yürüttü. Bunlar; Fiziki mesafenin temini, sağlık sisteminin ayakta kalması, temel ihtiyaç maddeleriyle ilgili üretim ve tedarik zincirlerinin aksamaması,  kamu düzeninin devam etmesidir.  
Diğer ülkelerde de buna benzer yöntemler uygulandı. Almanya, Japonya gibi ülkeler salgınla mücadelede önemli başarılar elde ederken, umutla beklenen aşı henüz bulunamadı.
Cumhurbaşkanımız, virüs salgını ile ilgili olarak 2020 Mayıs başında dedi ki;    ‘‘Hastalığın tespiti ve tedavisi konusunda kendi özgün modellerimizi geliştirip uygulamaya geçirdik. Bu sayede hem ölüm oranımızı çok aşağıda tuttuk hem de hastalığın yayılma hızının önünü başarılı bir şekilde kestik. Yeni hasta sayımız artık 1000'li rakamlarla ifade edilir hale geldi. Yoğun bakım ve solunum cihazına bağlı hasta sayısı sürekli azalıyor. Buna karşılık iyileşen hasta sayısı katlanarak artıyor.’’
"Gereken temizlik şartlarının sağlanması, randevu sistemiyle çalışılması ve koltuk sayısının yarısı kadar müşteriye hizmet verilmesi şartıyla, berber, kuaför, güzellik salonu gibi işletmeler ile alışveriş merkezleri 11 Mayıs'ta faaliyete geçecek.’’ dedi. 
Dediği gibi de oldu, Mayıstan sonra kademeli olarak yeni normal şeklinde açıklanan hayatımıza başladık. Ev hapsinden sokaklara çıkmaya başladık. Maskeli hayatımıza hemen alıştık. Biraz tedirgin, biraz temkinli bir hayat şekli herkes için uygulanabilirdi. Uygulandı…
Yaz gelince hemen sahillere akın ettik, sanki sahillerde virüs yokmuş gibi rahat davrandık. Sosyal mesafeyi korumaya çalışsak da bunu başaramadık. Derken düğünler, nişanlar, sosyal aktiviteler, taziye ziyaretleri, asker uğurlamaları başladı.
Restaurantlar, oteller açıldı, masalar arasına mesafe konuldu, tedbirler alındı. Ancak çoğu zaman bu tedbirlere uyulmadı. Ardından uçakla seyahatler başladı. Riskli bölge olan havalimanları bir anda güvenli bölge oluverdi. Uçuşlarda koltuklar arasına boşluk bile konulmadı. 3 kişi aynı sırada, yan yana, dip dibe seyahat ettik. Açık alanlarda geniş masalar kurduk, piknikler yaptık. Sahillerde mesafeye hiçbir şekilde uymadık. Yan yana dip dibe güneşlendik.  Salgını unuttuk, boş verdik…
Ne olmuştu da virüsü çabucak unutmuş, tedbirleri hemen gevşetmiştik?
Sanki aylarca evlerde kapanan, maske takan, sosyal mesafe kurallarını uyan insanlar biz değildik. Bir anda bu insanlar gitmiş, onların yerine vurdumduymaz, bana bir şey olmaz diyen bir çoğunluk gelmişti. Uyarılara aldırış edenlerin sayısı ise azalmıştı…
Kerhen maske takanların yanında hiç maske takmayanlar vardı. Maskelerini çenelerinin altında tutanlar ya da kollarına geçirenler, çeşitli mazeretler uydurdular. Halaylar çekildi, askerler uğurlandı, gençler evlenirken doyasıya eğlendi, pistler şenlendi. Ancak maskeler takılmadı, sosyal mesafeye uyulmadı. 
Yaz biterken, virüs yeniden patladı.
Virüs ile mücadelede başladığımız noktaya geri döndük. Hatta daha da kötü bir noktaya geldik. Virüs daha da yayıldı, Ankara, salgında birinci il oldu. Mayıs ayında hasta sayısı 1000 kişinin altında iken; bugünlerde 1600 kişinin üstüne, ölüm sayısı da 20 den 70 lerin üzerine çıktı. Yoğun bakımda yatan hasta sayısı arttı, hastanelerde yataklar doldu.
Okulların açılacağı eylül ayında, işler daha da karışacak. Kabul edelim, yeni normal hayat bize yaramadı. Virüsle mücadelede istenilen düzeyde başarılı olamadık. 
Yaptığımız tüm fedakârlıklar ve çabalar boşa gitti. Geçen günlere yazık oldu.
Şimdi, herkes yaşamına çeki düzen vermeli, kurallara sıkıca uymalıdır.
Devlet, daha etkili olmalı, daha çok bilgilendirmeli, daha sıkı denetim yapmalıdır.
Yaz bitti, korona bitmedi!


Mehmet Ali Bayraktar
mab@malibayraktar.com