OY VERİN (10.04.2017)

Vaktiyle ergin bir şeyh, yıllarca yanında yetiştirdiği müridini imtihan etmek ister. 
Onun eline iri bir pırlanta verip: 
“Oğlum” der “Bunu al, önüne gelen esnafa göster, kaç para verdiklerini sor, en sonra da kuyumcuya göster. Hiç kimseye satmadan sadece fiyatlarını ve ne dediklerini öğren, gel bana bildir.” 
Mürit elinde pırlanta bir bakkal dükkânına girer ve “Şunu alır mısınız?” diye sorar. Bakkal parlak bir boncuğa benzettiği mücevheri alır; elinde evirir çevirir; sonra: 
“Buna bir tek lira veririm. Bizim çocuk oynasın” der.
Mürit teşekkür edip çıkar. Daha sonra bir manifaturacıya gider. O da parlak bir taşa benzettiği mücevhere bakar, beğenir ancak bir beş lira vermeye razı olur. Mürit, manifaturacıya da teşekkür ederek ayrılır.
Üçüncü olarak semerciye gider: "Buna ne verirsiniz?” diye sorar. Semerci şöyle bir bakar,  “Bu" der “benim semerlere iyi süs olur. Bundan “kaş dediğimiz süslerden yaparım. Buna bir on lira veririm.” 
Mürit en son olarak bir kuyumcuya gider.
Kuyumcu mücevheri görünce yerinden fırlar. “Bu kadar büyük pırlantayı nereden buldun?” diye hayretle bağırır ve hemen ilâve eder. “Buna kaç lira istiyorsun?”
Mürit sorar: 
"Siz ne veriyorsunuz?”
Kuyumcu büyük heyecanla “Ne istiyorsan veririm.” diye cevaplar.
Mürit, “Hayır veremem.” diye taşı almak için uzanınca kuyumcu yalvarmaya başlar:
"Ne olur bunu bana sat. Dükkânımı, evimi, hatta arsalarımı vereyim.” 
“Mürit emanet olduğunu, satmaya yetkili olmadığını, ancak fiyat öğrenmesini istediklerini anlatıncaya kadar bir hayli dil döker." Zar zor kuyumcudan çıkar.
Şeyhinin yanına dönen mürit büyük bir şaşkınlık içinde macerasını anlatır. 
Şeyh sorar: 
“Bundan ne anladın?”
Mürit cevap verir:
“Bir şey, ancak değerini bilen için kıymetlidir.”…
Hepimizin bildiği gibi 16 Nisan Pazar günü anayasa değişikliği için referandum var. Siyasi parti liderleri, bakanlar, milletvekilleri, bazı kurumlar yoğun bir propaganda dönemi sonrasında ortalığı toz duman ettiler. Siz onlara bakmayın. Anayasa değişikliğine odaklanın.
Bu anayasa değişikliğinin neyi içerdiğini, değişmesi istenen maddeleriyle hayatımıza ve geleceğimize ne gibi olumlu ve olumsuzluklar getireceğini anlamaya çalışın. Çünkü bu konuda kimse sizi tam olarak ciddiye almadı. Yeterli ve gerekli açıklamaları, detaylarıyla anlatmadı. İçeriğini ve neden değiştirilmek istendiğini haklı ya da haksız gerekçeleriyle gerçek anlamda açıklamadı. Herkes işine geldiği gibi, anlamak istediği gibi anlattı. 
Başkalarına kanmayın, inanmayın…
Tüm olanlara rağmen duygusallığa kapılmayın, aklınıza güvenin. 
Sakın ihmal etmeyin, sandığa gidin. Özgür iradenize inanarak oyunuzu kullanın.
Unutmayın, özgürlük ve demokrasi ancak değerini bilenler için kıymetlidir.     
Ülkemiz ve geleceğimiz için, oy verin!


Mehmet Ali Bayraktar
mab@malibayraktar.com