Yenilenmesine karar verilen İstanbul seçimleri 23 Haziran 2019 Pazar günü yapılacak. İstanbul seçmeni sandığa gidecek ve sadece büyük şehir belediye başkanını seçecek. Dolayısıyla seçim sonucu kısa sürede belli olacak.
İstanbul ve ülkemiz için hayırlı olmasını dileriz.
Bilindiği gibi iddialı iki aday; Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz Pazar günü akşam, İsmail Küçükkaya’nın moderatorluğunda karşı karşıya geldiler ve sadece sorulan sorulara üçer dakikalık sürelerle cevap verdiler.
Birçok kanal tarafından canlı yayınlanan ve pek çok kişi tarafından izlenen açık oturum beklenenden uzun sürdü.
Adaylar ne yazık ki seçim sonuçlarına etki yapacak yeni bir şey söylemediler. Seçmen bu açık oturumdan ne öğrendi, nasıl etkilendi, bilgi sahibi değilim.
Bu konuda herkes mutlaka farklı bir şey söyleyebilir, taraf olabilir, yorum yapabilir. Biz de değerli okuyucularımız için fikrimizi şöyle anlatalım.
Kıssadan hisse diyelim…
**** **** **** **** **** **** **** ****
Fransa’da, ağır işçilerin işleri hakkında ne düşündüklerini incelemek üzere bir araştırma yapılmasına karar verilir.
Araştırmayı yürütmek için bir görevli, bir inşaat alanına gönderilir.
Görevli, ilk işçiye yaklaşır ve sorar:
“Ne yapıyorsun?”
“Nesin sen, kör mü?” diye öfkeyle bağırır işçi:
“Bu parçalanması imkânsız kayaları ilkel aletlerle kırıyor ve patronun emrettiği gibi bir araya yığıyorum. Cehennem sıcağında kan ter içinde kalıyorum. Bu çok ağır bir iş, ölümden beter.”
Görevli hızla oradan uzaklaşır ve çekinerek ikinci işçiye yaklaşır.
Aynı soruyu sorar: “Ne yapıyorsun?”
İşçi cevap verir:
“Kayaları mimari plana uygun şekilde yerleştirilebilmeleri için kullanılabilir şekle getirmeye çalışıyorum. Bu ağır ve bazen de monoton bir iş ama karım ve çocuklarım için para gerekli. Sonuçta bir işim var. Daha kötü de olabilirdi.”
Biraz cesaretlenen görevli üçüncü işçiye doğru ilerler.
“Ya sen ne yapıyorsun?” diye sorar:
“Görmüyor musun?” der işçi kollarını gökyüzüne kaldırarak;
“Bir katedral yapıyorum.”
**** **** **** **** **** **** ****
Bu hikâyenin enteresan tarafı;
Her üç işçinin de aynı işi yapıyor olmalarıdır.
Ancak olaylara farklı bir gözle bakmalarıdır.
**** **** **** **** **** **** ****
Kıssadan hisse…
Açık oturumu izleyenler, aynı hikâyedeki çalışanlar gibi benzer söylemler söyleyebilir, olaylara farklı bir bakış açısı getirebilir.
Nihayetinde, tercihlerini kendi görüşlerine göre yapacakları kesindir.
Ancak bilelim ki;
Görmeyi seçtiğiniz yol, sizin tutumunuza bağlıdır.
Nasıl görmek istiyorsanız, öyle görürsünüz.
Kısacası; zikriniz ne ise, fikriniz de o olur.
Mehmet Ali Bayraktar
mab@malibayraktar.com