Serbest Muhasebeci Mali Müşavir / Bağımsız Denetçi
Ankara Kızılay’dan sonra İstanbul Taksim’de yaşanan terör saldırısı, herkesi derinden üzdü. Üzmekle de kalmadı, bu ülkede yaşayan herkesi tedirgin etti.
Yabancı ülke istihbaratlarının açıklamalarından hemen sonra, canlı bombaların Türkiye’nin büyük şehirlerinde ve turistik yörelerde terör olaylarına neden olacağı haberleri kargaşaya ve paniğe neden oldu.
Sosyal medyada hızlıca yayılan haberler, toplumun önemli bir kesimini etkiledi. Toplu yerlere, AVM’lere, kalabalık yerlere gitmeyin uyarıları halkın önemli bir kısmında karşılık gördü.
Türkiye geçtiğimiz hafta sonunu tedirgin, gergin geçirdi. Aileler çocuklarını uyardı, tedbirli olmalarını istedi, hafta sonunu evde geçirmeyi tercih etti. Son dakikada alınan bir kararla Galatasaray-Fenerbahçe futbol maçı bile iptal edildi. Türkiye canlı bombalardan ve terör olaylarından tırstı, ürktü…
Terörü yapanların amacı da zaten buydu. Vatandaşı korkutmak, yıldırmak, tedirgin etmek, kaos yaratmaktı. Her ne kadar kabul etmesek de kısmen başarılı oldular. Büyük şehirlerde yaşayanlar etrafa daha dikkatli bakmaya, daha kontrollü ve daha temkinli davranmaya özen gösterdiler. Güvenliği daha ön plana aldılar…
Denizli Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası 19 Ekim 2015 tarihinde bir bildiri yayınlamış ve ‘‘Teröre Hayır’’ başlığı ile önemli açıklamalarda bulunmuştu.
O bildiride;
Ülkemizin birlik ve bütünlüğünü bozmak, toplumsal ve ekonomik yapıya zarar vermek amaçlarıyla gerçekleştirilen terör saldırılarında bugüne kadar 8000’i güvenlik güçlerimiz olmak üzere toplam 30.000’i aşkın insanımızı kaybettiğimiz vurgulanmış ve terörün ülke ekonomisine büyük zarar verdiği anlatılmıştı.
Ülkemizin kanayan yarası terörün, güvenlik güçlerimizin ve vatandaşlarımızın can kaybına yol açmasının yanı sıra ülke ekonomisini de olumsuz etkilediği, 1980’li Yılların ortasından itibaren ortaya çıkan terör belasının ülkemize maliyetinin 500 Milyar Doların üzerinde olduğunun altı çizilmişti.
Dolayısıyla ülke kaynaklarının önemli bir kısmının toplumun refahı yerine, terörle başa çıkmak için harcandığı ortaya konulmuştu. Terör ve terörün yarattığı siyasi ve ekonomik etki olmasaydı, Türkiye’nin 378 milyar dolar daha doğrudan yabancı yatırım çekebileceği IMF verilerinden alınarak belirtilmişti.
Son 30 yıldır devam eden terörle mücadele sürecinde; güvenlik harcamalarının, mal ve cana verilen zarar ve kayıplarının arttığını, terörden kaynaklanan göç nedeniyle üretim kaybına uğranıldığını, göç eden nüfusun yeniden iskân maliyetinin büyük rakamlara ulaştığı vurgulanmıştı.
Ne yazık ki, bugün rakamların daha da arttığını ve tablonun daha da kötüleştiğini görüyoruz ve üzülüyoruz. Terörü yaratanları ve yapanları lanetliyoruz. Ölenlere Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyoruz.
Sade vatandaştan bürokratına, işadamından işçisine, öğrenciden akademisyene, sivil toplum örgütlerinden siyasetçisine, emeklilerden ev hanımlarına kadar toplumun her kesiminin terör karşısında daha sık ve daha dik durması gerekiyor. Toplumsal tepkimizi daha kararlılıkla ve daha etkili göstermemiz gerekiyor.
Terör öyle bir bela ki; toplumun yaşam kalitesini, ülkemiz ekonomisini bozuyor. Hepimize her anlamda ve her şekilde çok ciddi zararlar veriyor.
Terör belasından kurtulmak için; bir olmalı, birlik olmalı, akılcı davranmalı, toplumsal yeni bir strateji oluşturmalı, bu çerçevede hep birlikte mücadele etmeliyiz. Maliyeti ne olursa olsun güvenli ve huzurlu bir Türkiye yaratmak zorundayız.
Bunu başaracak gücümüz var, yeter ki inancımızı kaybetmeyelim.
Mehmet Ali Bayraktar
malibayraktar@yahoo.com